"Unutursun!" Deyişine

unutmak, yıldızların ciğerine saplanan 
bir lâle yaprağına gömmektir sevgiliyi 
unutmak, bir kaktüsün küllerinde ansızın 
alevli bir tapınak eylemektir sevgiyi 
unutmak, semendere zehir sunmaktır, gülüm 
taş dolu yüreklerin lügatinde bulursun 
unutmak, sessizliğe yine kanmaktır, gülüm 
unutulursa şair, sen de unutulursun 

bir dağın bir kuyuya tohum ektiği yerde 
balığın yüzgecinden irin döktüğü yerde 
kralın, kölelerin emrinde yürüdüğü 
geminin bir köpükte okyanus aradığı 
ay’ın arzı terkedip gökte durduğu ânda
serseri bir kurşunun ay’ı vurduğu ânda 
başını ellerinin arasına al ve dur 
işte o lahza gülüm, bu can seni unutur 

unutmak, bir saatin kırılan camlarında 
zamanı çürüterek öldürmektir sevgiyi 
unutmak, bayramlığı giydirilen çocuğun 
aldatılan göğsünde vurmaktır sevgiliyi 
unutmak, bir ülkenin tozlu kaldırımlarında 
taşlara boğdurmaktır yağız atlı yiğidi 
unutmak, susturmaktır yolların ayrımında 
şairlere can veren muhteşem bir ağıdı 
unutmak, koparmaktır çiçekleri dalından 
sisli bir yalnızlığın ekseninde bulursun 
unutmak, ayırmaktır arıları balından 
unutulursa şair, sen de unutulursun