ya

aramak, kanadı her gün kırılan

bir sevda kuşuymuş ülkende senin

yolcular kaybolmuş topraklarında

ufukta gördüğüm bu son ülkenin

 

dokununca göğün kirpiklerine

yüzünde titreyen bir ay mı buldum

seni arıyorum diye vardığım

şehirden atıldım, köyden kovuldum

 

nevada mı yoksa bazen ellerin

bazen palandöken, güz ve ayrılık

hangi coğrafyadan almışsın bilmem

ruhun bir ırmaktır berrak ve ılık

 

 

neden bir yalnızlık bulutu gibi

gözlerinin yorgun semalarından

duman duman çöküyorsun içime

ben mi bu gündenim, sen mi yarından

 

Bırak saçlarını baharım olsun

görmesinler kalbimin solduğunu

unutayım çölün karanlığında

bozkırların mehtâbım olduğunu

 

öyle yalnızım ki gün ortasında

gitmeden bıraksan bana gölgeni

belki de kokunu getirir bir gün

gölgene sarılıp yaşamak seni