unuttuğumda seni

gelip döndün ya yokluğun kapısından

sönmeyen ateşine düştüm yalnızlığının

 

kuşlar biliyorsa çiçeklerin derdini

bulutlar içini döküyorsa gölgeler toprağına

ben neden uzaktayım

 

avunmalıyım biliyorum vefalı gözlerinle

rüzgârı ağlatan saçlarınla yanmalıyım

bir fanusun içinden nasıl alırım seni

sen nasıl geçersin yorgun bir rüya için

yıldızlara gönül verme çağından

ne kadar güzeldi oysa gireceğini bilmek

bir kapının yürek aralığından

 

şimdi soruyor bana kelebekler, kumrular

kimdir o can kalesi, dağları bağlayan kim

oysa bilmiyorlar seni unuttuğumda

ürkek bir ceylan gibiydi kalbim