penrecem
Beni gördüğünde yanar yürekten
Sırlarında nihân olur pencerem
Bir gün dökülünce yıldızlar gökten
Kaybolan yüzünü bulur pencerem
Kırık bir hayalden duyulur feryat
Ne çöl Mecnun şimdi, ne dağlar Ferhat
Kalbin hatırı da kalmadı, heyhat
Geceyi gündüzden bilir pencerem
Gönül gözü âmâ, sîneler vîran
Şimdi yüzyıllara bedeldir her an
Lâleyi Leylâ’da kurutur devran
Yalnız ve çâresiz kalır pencerem
Sarsıldı, kırıldı seneler boyu
Camlarına vurdu ateşi, suyu
Ecel ki bir oktur, gerilir yayı
Ben ölürüm, bir gün ölür pencerem