Yanılgı Saatleri

Yanılgı Saatleri

Yanılgıya çeker dağları bile
Bu yol acıları, kul acıları
Mehtabın kahrıyla çürür bedenim
Damıtır içimi çöl acıları

Müpteladır Gemiler Benim Denizlerime

Müpteladır Gemiler Benim Denizlerime

Ey benim aynalarda gülümseyen çokluğum
Nar tadında umutlar taşıyan çocukluğum
Gözlerinin ışığı yayıldı mahzenime
Ey benim can sarayım, ey benim eşsiz kuğum

Asil tebessümünü düşürdün izlerime
Müpteladır gemiler benim denizlerime

Yağmur

Yağmur

"Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım
Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydım
Dokunduğun küçük bir nakış da ben olsaydım
Sana sırılsıklam bir bakış da ben olsaydım"

Birkaç Deli Güvercin

Birkaç Deli Güvercin

Bilmem neyi aradım bir ömür kuşlarında
Binbir gece yürüdüm hangi muamma için
Zümrüd-ü anka uçar senin bakışlarında
Benim rüyalarımda birkaç deli güvercin

Rüveyda

Rüveyda

Ben mehtabı arayan bir hayal bekçisiyim
Ben sevda sokağının yoksul çiçekçisiyim
Ben kor merdivenlerle göklere tırmanırım
Kızgın güneş altında yemyeşil ıslanırım.

Çanakkale/ Her Şey Yanıp Gül Oldu

Çanakkale/ Her Şey Yanıp Gül Oldu

Sönmeyecek; karanlık bilmese de, niyedir
Bu eflâtun sessizlik güller mahzun diyedir
Dünyayı yenenlerin yenildiği, o eşsiz
Çanakkale şimdi bir sevdalı Türkiye’dir.

Denizin Son Martıları

Denizin Son Martıları

Hayatı hece hece öğretti bana
Sevginin açtığı kör kapıları
Ne zaman döndüysem hülyalarıma
Damladı kalbime sevda suları
Kalsın istiyorum kulaklarımda
Umut saatinin tıkırtıları
Mehtab neden böyle kanlı ve mağrur
Nerede ışıklı çöl atlıları
Uysal zamanlara kanatlanıyor
rüya denizinin son martıları

 

 

Ateş Semazenleri

Ateş Semazenleri

Benim değil o eski ateş semazenleri
Şimdi viraneleri ağlatıyor tenleri
Dalgın ırmaklarını kuruttum acıların
Rengi değişti sevda ikliminin, suların
Geçmişini arayan o divane köprüler
Akşamın kollarında yıkıldı birer birer
Yağmuru anlamayan bulutlar benim değil
Gün batımına mahkûm umutlar benim değil