Yaklaş

Yaklaş; suda bir tohum çatlatıyor gölgeni
O mecnun pervaneler görmüş rüyada seni
Ve ben, yasak meyvenin çürüdüğü daldayım
Okyanuslara kırgın deli bir kumsaldayım
Yaklaş; mağrur savaşçı sadağında ölmeden
Elif lam ülkesini kaf ikiye bölmeden
Yaklaş ki; nağmeleri kan tutuyor şarkının
Yine viran olmasın minnet burcu korkunun
O gün siyah köprüye ağıt yakan kediler
Seninle göğe giden yolları görmediler
Yürü ıssız köşenin en vefalı yerine
Yürü henüz gelmeyen bir günün mahşerine
Kararmayan gündüzün kalbinde sûra yaklaş
Kır bütün zincirleri ey hayal, nûra yaklaş