SON BİR KARANFİL GİBİ

Nazlı filiz, esrarlı beddualar evinden

Çıkıyor sahnesine âmâ sarmaşıkların

Kapı aralığında büyüyen yaslı ebrû

Çekiyor bağrındaki zifirî hançerini

Ölümün mihverine yürüyen âşıkların

 

Yine mi bir yanardağ içinde kalacağım

Şuh bir karanfil midir bulutlardan ansızın

Ölü bir serçe gibi yüreğime dokunan

Ah yine mi sonbahar, sararıp solacağım

Çöllerde yalnız benim şiirimdir okunan

 

Ey ipek gülüşlerle bahtıma düşen hayal

Sen de mi koyacaksın beni karanlığımda

Yalnızlığım tutuştu alev alev yanımda

Ya bir süreyya gibi parlayıp yurdumda kal

Ya da intiharıma mahkûm olma, kanımda

 

Gönül kırıklığıdır, yine sessiz, ruhumu

Siyah bir kedi gibi bekliyor, köşelerde

İnerken cihanşümûl aydınlıklara perde

Neden hâlâ tütüyor ocağı gariplerin

Hekim de yakalanır biliyorum, bu derde

 

Semender, avucuna köz taşır atlıların

Rahminde kıyâmetin muamma ıssızlığı

Ufukları mahkûmdur mecnun karartıların

Nerede o cezbe ki, anlasın martıların

Bir kalbin denizinde çektiği yalnızlığı

 

Çilekeş ve sitemkâr dualarla beraber

Bir haber bekliyorum ötelerden, bir haber

Yanardağ tohumları yeşeriyor ahımdan

Kapısına divane olduğum her muamma

Son bir karanfil gibi düşüyor günahımdan